Osb lerde Kiralama


OSB’LERDE KİRALAMA

Organize sanayi bölgelerinde tesislerin kiraya verilmesinde önemli değişiklikler oldu. Bu değişiklik uygulamada önemli sorunlara yol açacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla OSB’lerde kiralamanın kapsamı, şartları ve alınabilecek tedbirler üzerinde durmak yararlı olabilir.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 7061 sayılı “Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 57’nci maddesi ile OSB Kanununun 18’inci maddesinde yapılan değişiklikle bazı OSB’lerde kiralamanın kapsamı genişletildi ve buna bağlı olarak da bazı şartlar getirildi.

Kanunun 18’inci maddesinin onuncu fıkrası; “OSB’lerde yer alan sanayi parsellerindeki tesislerde bir katılımcı ya da katılımcının kiracısı üretim yapabilir. 6102 sayılı Kanun’da tanımlanan hâkim ve bağlı şirketler, Geçici 1’inci ve Geçici 2’nci madde kapsamında kurulan OSB’lerdeki 1/7/2017 tarihinden önce yapı kullanma izni almış olan tesisler ve Geçici 5’inci madde kapsamında kurulan OSB’ler bu fıkrada yer alan kiralamaya ilişkin kısıtlamalardan muaftır” şeklinde yeniden düzenlendi.

Yapılan bu düzenlemede; OSB’lerde yer alan sanayi parsellerinde bulunan tesislerde bir katılımcı ya da katılımcının kiracısı üretim yapabilir temel prensibi ile bu prensibin istisnası olan birden fazla kiralamayı mümkün kılan tüm OSB’ler için geçerli olan, katılımcı ile TTK’ya göre hâkim-bağlı şirket ilişkisi içinde olan şirketlerin aynı tesiste kiracı olarak üretim yapabileceği korunmuştur. Ancak fıkranın devamında 4562 sayılı Kanun’un Geçici 1’inci maddesine göre aynı kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulan 121 OSB’de, Geçici 2’nci maddesi uyarınca 5590 sayılı Kanun’a göre kurulan 8 OSB’de ve Geçici 5’inci maddesi kapsamında 4652 sayılı Kanun’la OSB statüsü verilen küçük sanayi sitelerinden oluşan 5 organize küçük sanayi bölgesinde kiralamanın kapsamı genişletilmiştir. Yani toplamda 134 OSB katılımcısı bu değişiklikten yararlanacak ve tesisini birden fazla kişiye kiraya verebilecek. Geriye kalan 175 OSB’de ise katılımcı tesisini yalnız bir gerçek veya tüzel kişiye kiraya verebileceği gibi, katılımcı şirket ile hakim-bağlı şirket ilişkisi olan şirketlere de kiraya verebilecektir.

Kiralamada ikinci grup OSB; kanunun geçici 1’inci ve 2’nci maddeleri kapsamında olan OSB’lerde yer alan tesislerden 01/07/2017 tarihine kadar “yapı kullanma izin belgesi” almış olanların herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın kiraya verilebilmesidir. Bu gruba dahil olan OSB’lerde iki şartın birlikte geçekleşmesi aranmıştır. Bunlardan ilki tesisin fıkrada belirtilen OSB’lerde olması (kanunun geçici 1’inci ve 2’nci maddeleri) ve ikincisi 01/07/2017 tarihine kadar tesisin “yapı kullanma izin belgesi” almış olmasıdır. Bu iki şartı birlikte sağlayan tesisin sahibi katılımcı, hakim-bağlı şirket ilişkisi olmasa dahi birden fazla gerçek ve tüzel kişiye tesisini kiraya verebilecektir.

Bu değişiklik ile; 4562 sayılı OSB Kanunu’nun temel yaklaşımı olan her parselde bir katılımcı veya kiracısının faaliyette bulunabileceği/üretim yapabileceği prensibinden büyük ölçüde uzaklaşılmış, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünerek verimliliğinin düşmesinde olduğu gibi; bazı OSB’lerde tesisin bölünerek birden fazla kişiye kiraya verilebilmesi imkanı getirilmiş, böylece imalat sanayinde ölçek ekonomisi/verimlilik bakımından tercih edilmeyen mikro ve küçük işletmelerin OSB’lerde yoğunlaşmasının önünü açılmıştır. Diğer önemli bir sonucu da OSB’ler arasında yatırım yeri seçeneği/talebi ve ayrıca aynı veya farklı OSB’lerin katılımcıları arasında kiraya verebilme imkanı bakımından haksız rekabete yol açılmış olmasıdır.

Sonuç olarak OSB uygulama yönetmeliği çalışmalarında 173’üncü maddesinde; kiralama amacıyla tesiste proje değişikliği yapılamayacağı ve yeni yapı kullanma izni belgesi düzenlenemeyeceği; kiracının faaliyet konusu ve prosesinin can ve mal güvenliği standartlarına, teknik proje kriterlerine uygun olması gerektiği; OSB’ye ilave yatırım veya ek işletme maliyeti getirilemeyeceği; kiraya verilen tesisin projesindeki giriş ve çıkışlar dışında trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde yeni giriş ve çıkışlar oluşturulmayacağı; kiralanan tesisin 500 metrekareden küçük ve 3’ten fazla fiziki olarak bölünemeyeceği; hizmet aboneliklerinin ve benzeri birçok konunun nasıl olacağının açıklığa kavuşturulması ve böylece kiralamanın belli prensiplere bağlanmasının gerekli olduğu değerlendirilmiştir.